Özet
Ondokuzuncu Yüzyıl Osmanlı İmparatorluğu’nda Reform Çalışmaları ve “Kalemiye Sınıfı”nın Yükselişi
ÖZET
Osmanlı İmparatorluğu’nda, “ıslahat” çalışmaları, ondokuzuncu yüzyılı önceleyen bir geçmişe sahiptir. Islahat düşüncesinin özü, mevcut yapının ve kurumların iyileştirilmesine dayanır. Nitekim imparatorluktaki ıslahat girişimleri de, rol model olarak yine kendisinin, -eski ihtişamlı günlerin- alındığı bir eksende, özellikle de askeri alanda yenilgilerle kendindi gösteren sıkıntıların, ortadan kaldırılması çerçevesinde şekillenmiştir.
Ancak ondokuzuncu yüzyıla gelindiğinde, askeri yenilgilerin devam etmesi ve imparatorluk maliyesinin bozulmasına ek olarak, merkezin otoritesini sarsıcı güçlerin ortaya çıkması üzerine, ıslahat düşüncesini aşan ve çözümü kendisinde değil, Batı’da arayan bir reform anlayışı, zorunluluğunu hissettirmiştir. II. Mahmut döneminde yapılan reformlar neticesinde, bir taraftan merkezileşmeyi sağlayıcı adımlar atılarak, İmparatorlukta baş gösteren otorite sorunu çözüme kavuşturulmuştur. Eyaletlerdeki âyanların kontrol altına alınması ve merkezdeki Yeniçeriler’in ortadan kaldırılması ile birlikte, imparatorluktaki bütün güç Saray’da toplanmıştır. Diğer taraftan, Batı tipi devlet modeli örnek alınarak, imparatorluğun idari örgütlenmesi yeniden kurulmuş, adem-i merkezi yapı büyük oranda kırılarak, yerine merkezi-bürokratik bir örgütlenme biçimi tesis edilmiştir.
Osmanlı İmparatorluğu’nda merkezileşme ve bürokratikleşme doğrultusunda yapılan reform çalışmaları, beraberinde devletin yönetici elitinde de bir dönüşüme yol açmıştır. Reformların uygulanmasıyla bağlantılı olarak, Sultan, ilmiye sınıfı ve ordu arasındaki güçler dengesi bozulmuş, bürokrasi ile özdeşleşen “kalemiye sınıfı”nın çekirdeğini oluşturan Bâb-ı Âli, bozulan güçler dengesinden, yönetici elit sınıf olarak çıkmıştır.
Reformların yürütücülüğünü her geçen gün daha da fazla üstlenen Bâb-ı Âli’nin kazandığı bu güç, “merkez kavramının”, Saray’dan, Bâb-ı Âli’ye kayması ile sonuçlanmıştır. Mustafa Reşit Paşa, Âli Paşa ve Fuad Paşa’nın idaresindeki Bâb-ı Âli imparatorluktaki yönetme tekilini, zaman içerisinde eline geçirmiştir. Saray’ın imparatorluk yönetiminde tekrar etkili olabilmesi, ancak bu paşaların ölümünden sonra mümkün olabilmiştir.
<
Anahtar Kelimeler
Reform, Merkezileşme, Yönetici Sınıf, Kalemiye Sınıfı, Bâb-ı Âli