Özet
Reşideddin Oğuznamesi: Sözlü Gelenek ve Müellif Metni
Reşideddin Oğuznamesi olarak bilinen metin, sözlü gelenekte destan şeklinde mevcut olmuştur. Ozanlar bu destanı kopuz çalgısıyla göçebe aşiretler arasında söylüyorlardı. Ancak Reşideddin’i ve bu destanı yazıya aktaran diğer Orta Çağ müelliflerini destanın sanatsal değeri değil, onun tarihi konusu ilgilendiriyordu. Bu yüzden de onlar “Oğuz” destanını ve Oğuz elinin tarihinden sözeden Oğuznameler dizisini yazıya aktarırken bunların tarihi konusuna dikkat ediyorlardı. Bu nedenle Reşideddin’in, aynı zamanda diğer müelliflerin eserlerinde günümüze dek gelen Oğuzname metinleri sanatsal özelliklerini kaybetmiştir. Burada Oğuznameler’in şiirsel biçimi olan ritimli-sentaktik paralelizmin yanı sıra bazı unsurlar dikkate alınmazsa, arkaik destana özgü birçok özellikler tamamen kaybolmuştur. Reşideddin de Oğuzname’nin sanatsal özelliklerine dikkat etmeden serbest şekilde destanın tarihi konusunu yansıtmış ve metin içinde açıklama yapmakla yetinmiştir. Tarihi değeri olmayan olayların çıkarılması, destanın belli bir yerinde olması gereken olayın bir başka yere aktarılması, müellif serbestliğinin bir göstergesidir. Ayrıca Reşideddin metninde direkt destandan gelen unsurlar da az değildir. Burada yer alan diyaloglar ve konuşmalar bu tür unsurlardandır. <
Anahtar Kelimeler
Reşideddin, ozmak, ozan, oğuzname, Ebu-l Gazi