Özet
KARADENİZ TÜRKÜLERİNDE KARGIŞ
Kargış, günümüzde “beddua, ilenç” olarak gelenek içerisinde yaşattığımız kalıplaşmış sözlere verilen isimdir.
İslamiyet’in kabulünden önce Türklerin yaşadıkları coğrafyada alkış ve kargış olarak adlandırılan kalıp sözler; İslamiyet’in kabulü ile dini bir kisveye girerek “dua ve beddua” olarak karşımıza çıkmıştır. Çaresiz hisseden, acı çeken, kötülük gören insanların rahatlamak için söylediği kargışlar, söze orjinallik verir ve ifadeyi güçlendirir.
Alkışlar (dualar) gibi kargışlar da sosyal hayatın dinamiklerini desteklemenin yanı sıra yaygın olarak kullanılışlarıyla da bize dilin gücünü ve insan üzerindeki etkisini gösteren sözlü kültür unsurlarımızdandır. Sözlü kültürde insanlar kelimelerin büyülü gücüne inanmakla kalmazlar, onu hissederler. Bu bağlamda sosyo-linguistik ve sosyo-psikolojik yönleriyle alkış ve kargışlar söylendikçe, sadece bir söz edimi gerçekleşmez. Aynı zamanda sözün “büyülü gücü” ve insan üzerindeki etkisi de açığa çıkar. Sevinç, sevgi, mutluluk, minnettarlık gibi duygularımızı ifade etmede kullandığımız kelimelerin olumlu güce sahip olduğuna inanılır. Nefret, kin, çaresizlik, kızgınlık gibi duygu ve düşünceleri ifade etmede kullandığımız kelimelerin de olumsuz bir güç içerdiği düşünülür. Dolayısıyla alkış ve kargışlar hem dil bakımından hem de psikolojik bakımından etkisi olan ve incelenmeye değer kavramlardır.
Türk dünyasında alkış ve kargış söyleme geleneği binlerce yıl öncesine dayanmaktadır. Alkış ve kargışların kendisini en iyi ifade ettiği alanlardan biri de türkülerdir.
Bu çalışmada Karadeniz türkülerindeki kargışlar incelenmiştir.
Anahtar Kelimeler
Karadeniz türküleri, Kargış, Beddua.