Âşık Seyrânî’nin Aruz Vezniyle Yazılmış Şiirlerinde Âyet İktibasları
(Verse Quotations of Âşık Seyrânî in His Poems Written in Aruz Prosody
)
Yazar
|
:
İsmail Yıldırım
|
|
Türü |
:
Telif
|
Baskı Yılı |
:
2020
|
Sayı |
:
67
|
Sayfa |
:
799-812
|
Özet
Âşıklık geleneği, Anadolu’nun toplumsal hafızasının yanı sıra kültürel farklılık ve zenginliğinin de önemli bir ifadesidir. Yüzyılların süzgecinden geçerek biçimlenen ve kendine has bir geleneği olan bu sanat dönemin yaşayışını, hayata bakış açısını, etik ve estetik değerleri yansıtmış, geniş halk kitlelerine hitap etmiştir. Bu bağlamda Âşıklık geleneği, sayıları yüzleri bulan ve kendi sanatlarını icra etme gayreti içerisine giren pek çok halk şairi yetiştirmiştir. Develili Âşık Seyrânî de bunlardan birisidir. Kayseri’nin Develi eski adıyla Everek ilçesinde 1215 (1800) yılında doğan Âşık Seyrânî, Halk şiirinin önde gelen şairlerindendir. Kaleme aldığı şiirleriyle bazen bir sevgiliyi veya ona duyulan özlemi tasvir ederken bazen toplumda cereyan eden hukuksuz uygulamaları dile getirmiştir. Seyrânî özellikle din ulularının manevî şahsiyetlerini yücelten manzumeler kaleme almayı da ihmal etmemiştir. Dolayısıyla şiirlerinde muhtevayı geniş tutan Seyrânî, tüm bu fikriyatını hece ve aruz vezniyle yazdığı manzumelerinde terennüm etmiştir. Şairin aruz vezniyle yazdığı şiirleri her ne kadar vezin, kafiye ve redif açısından problemli olsa da içerik bakımından oldukça zengindir. Bunun yanı sıra onun aruz vezni ile telif ettiği şiirleri estetik zevk ve sanatlardan uzak kalmamış, ele aldığı dinî-tasavvufî konuları Kur’ân âyetlerine telmihte bulunarak manzumelerini zenginleştirmiştir. Bu vesileyle şair, Halk şiiri ile Dîvân şiirinin müştereklerini bir araya getirerek sanatkârlık yönünü de ön plâna çıkarmıştır. Bu yazıda Âşık Seyrânî’nin hayatı ve şahsiyeti irdelendikten sonra aruz ölçüsüyle kaleme aldığı manzumelerinde yer alan âyet iktibaslarına değinilecektir.
Anahtar Kelimeler
Âşık Seyrânî, Aruz Vezni, Kur’ân-ı Kerîm, Âyet İktibasları.
Abstract
The tradition of minstrelsy is not only the representation of the social memory of Anatolia but also its cultural diversity and richness. This art, which was shaped through the experiences of hundreds of years with a unique tradition, reflected the life of the time, its perspective on life, ethic and aesthetic values, appealing to large communities. In this context, the tradition of Minstrelsy brought up hundreds of minstrels who attempted to produce a work of art on their own fields. Develili Âşık Seyrânî is one of them. Âşık Seyrânî, who was born in Develi (formerly named as Everek) district of Kayseri province in 1800 (H. 1215), is one of the leading figures in folk poetry. In his poems, he sometimes described a beloved one or yearnings for her, and sometimes he reflected the unlawfulness in the society. Seyrânî also wrote poems that particularly glorify the spiritual personalities of famous religious figures. Therefore, having a wide content in his poems, Seyrânî sang pleasantly all of this mentality in poems that were written in syllabic meter and aruz prosody. Although his poems written in aruz prosody are problematic concerning the rhythm, rhyme, and redif, they have a large content. Additionally, his poems compiled in aruz prosody were not kept off the aesthetic pleasure and arts, and he enriched his poems through referencing the verses of the Qur’an in sufistic subjects he handled. In this regard, the poet demonstrated his artistry through combining the common grounds of folk poetry and Ottoman poetry. In this paper, initially the personality and life of Âşık Seyrânî will be examined and his verse quotations will be discussed in his poems written in aruz prosody.
Keywords
Âşık Seyrânî, Aruz Prosody, the Holy Quran, Verse Quotations.