Yanı Yapon Muhbiri Dergisi’nin 15. Sayısına Göre Japonya’da Yaşayan Tatar Türklerinin Türkiye’deki Harf Devrimi Konusundaki Görüşleri
(Opinions Of Tatar Turkish People Living In Japan On Alphabet Reform In Turkey Accordıng To 15th Issue Of Journal Of Yanı Yapon Muhbiri
)
Yazar
|
:
Hanife Alkan Ataman
|
|
Türü |
:
Telif
|
Baskı Yılı |
:
2019
|
Sayı |
:
63
|
Sayfa |
:
475-495
|
Özet
Türkler, tarihî süreçte geniş sahalara yayılmış, medeniyetler kurmuş ve çok sayıda toplulukla kültürel etkileşimde bulunmuştur. Etkileşimin sonucu olan din ve inanç değişimleri, Türklerin tarih boyunca birçok farklı alfabeyi kullanmalarına neden olmuştur. Köklü bir yazılı kültüre sahip olan Türkler, bunlardan Göktürk, Uygur, Arap, Latin ve Slav (Kiril) alfabelerini daha fazla tercih etmiştir. Özellikle Arap alfabesi ile yüzyıllar boyunca pek çok eser ortaya konulmuştur. Bunlar arasında sade dille oluşturulanların yanı sıra ağır dille yazılan eserlerin sayısı oldukça fazladır. Osmanlı Devleti’nin önceki dönemlerinde de gündeme getirilen sade dil meselesi, özellikle birçok fikir hareketinin gündeme geldiği Tanzimat döneminde daha ciddi şekilde tartışılmıştır. Eserlerde kullanılan “Osmanlı Türkçesi” olarak adlandırılan karma dili sadece belli bir zümrenin anlayabildiği ileri sürülmüş, alfabenin ıslahı ya da değiştirilmesi konularında çeşitli görüşler ortaya atılmıştır. Fakat her iki konuda da somut sonuçlar elde edilememiştir.
Yıllarca süren alfabe tartışmalarına son noktayı, Mustafa Kemal Atatürk ve onunla aynı düşüncede olanlar koymuştur. Yeni kurulan Türkiye’nin ilerlemesinin yegâne yolunu, milletin eğitimli olmasında gören Atatürk, öncelikle okuma yazma oranının artması gerektiğini, bu nedenle halkın daha kolay öğrenebileceği ve Türk diline daha uygun bir alfabeye ihtiyaç duyulduğunu düşünmüştür. Yapılan araştırmalar sonucunda, en uygun alfabenin Latin alfabesi olduğu üzerinde karar kılınmış, Latin kökenli yeni Türk alfabesi 1 Kasım 1928’de meclisteki çoğunluğun kararıyla kabul edilmiştir. Türkiye Türklerinin alfabe değişikliği meselesi, diğer ülkelerin de dikkatleri dışında kalmamıştır. Birçok ülke, konu hakkında çoğunlukla olumlu fikirlerini gazeteler vasıtasıyla belirtmiştir. Türklerin harf devrimi adımı ile ilgili bir fikir de 1934 yılında Japonya’da Tatar Türkleri tarafından yayımlanan Yanı Yapon Muhbiri adlı derginin 15. sayısında bulunmaktadır. Bu çalışmada, söz konusu dergide Tatar Türklerinin Türkiye Türklerinin harf devrimi ile ilgili görüşlerinin ve eleştirilerinin yer aldığı yazı ele alınmıştır.
Anahtar Kelimeler
Türk harf devrimi, Arap alfabesi, Latin alfabesi, Tatar Türkleri, Yanı Yapon Muhbiri
Abstract
Turkish people have spread to large areas, established civilizations and cultural interaction with many communities in the historical process. The changes in religion and belief, which are the result of interaction, have led the Turkish people to use many different alphabets throughout history. Turkish people, who have a deep-rooted written culture, preferred Göktürk, Uighur, Arabic, Latin and Slavic (Cyrillic) alphabets more than others. Especially with the Arabic alphabet, many works have had been put forward for centuries. Among these, the number of works written in a heavy language as well as those created in simple language is quite high. The problem of simple language, which had been brought up in the earlier periods of the Ottoman Empire, was discussed more seriously, especially during the Tanzimat period, when many intellectual movements were on the agenda. It was suggested that only a certain group could understand the mixed language called Ottoman Turkish used in the works, various ideas were suggested about the improvement or changing of the alphabet. However, concrete results could not be obtained in both topics.
Mustafa Kemal Atatürk and those who have the same idea with him put an end point to the discussions on the alphabet that lasted for years. Ataturk who saw the only way of newly established Turkey's progress is being educated nation, thought that the literacy rate had to increase firstly, so it was needed easily learnt and more appropriate alphabet to Turkish language. As a result of the researches, it was decided that the most appropriate alphabet was Latin alphabet, the new Turkish alphabet of Latin origin was adopted on 1 November 1928 with the decision of the majority in parliament. A matter alphabet changing of Turkey Turkish people, is no exception to the attention of other countries as well. Many countries expressed their especially positive opinions about the topic through newspapers. There is an idea of the Turkey Turkish people’s alphabet reform in the 15th issue of journal of Yanı Yapon Muhbiri which was published in 1934 by Tatar Turkish people in Japan, too. In this study, it is analyzed article including Tatars opinions and criticisms about the case of the Turkish alphabet reform in this journal.
Keywords
Turkish alphabet reform, Arabic alphabet, Latin alphabet, Tatar Turkish people, Yanı Yapon Muhbiri