Özet
Kültür Aktarıcıları Ekseninde Kan Bağının İşlevi
Kültür ve inanç, toplumların geçmişi ile geleceği arasında kurdukları bağın vazgeçilmez unsuru olarak görülür ve söz konusu bağın kurulması işlevini üzerine alan en güçlü sosyal organlar olarak nitelendirilebilir. Hangi üretim biçimine dayalı olursa olsun kültür, bir yandan kalıtsal diğer yandan zihinsel aktarım gücüne sahip ikili yapılanma izdüşümünde varlığını sürdürmektedir. Sözlü kültürün geleneksel ortamdaki birikimleri, bilgi ve bilinç açısından belirli tipte aktarıcı mekanizmaların oluşumuna zemin hazırlamıştır. Türk kültür evreni özelinde düşünüldüğünde kam, ozan, âşık ve ocaklı adlarını alan söz konusu aktarıcılar, geleneksel ve özellikle de kalıtsal-kan bağına dayalı bir aktarım gerçekleştirmeleri bakımından bir yandan aktarılan sözün, ritüelin bir yandan da genel anlamda folklorun kutsiyet derecesini belirlemektedirler. Bahsi geçen tipler dışında Türk devlet geleneğinde yönetim icrasını, yönetim tören ve mekanizmalarını yerine getirmekle görevli kağanlarda da kan bağı ön plandadır. Kağanlık kurumunun bütün söz ve eylemlerinin kutsiyet derecesini kan bağının oluşturduğu bilinen bir gerçektir. Bu bakımlardan kan, insanın hem biyolojik hem de kültürel varlığının vazgeçilmez formu olarak onun mutlak varlığının temel nesnesi seviyesine yükselmektedir. Dolayısıyla kana atfedilen kutsallık bir yandan biyolojik gerekliliğin diğer yandan bu gereklilikten kaynaklı kültürel ve inançsal birikimin konusunu teşkil etmektedir. Bu çalışmada, Türk kültüründe kan objesinin kut alma, kut verme, kutlaştırma işlevlerinden hareket edilerek kam, ozan, âşık ve ocak adı verilen şahsiyetlerin oluşumundaki yeri üzerinde durulmuştur.
Anahtar Kelimeler
kültür aktarıcıları, kültürel form, zihinsel süreç, kan, kalıtsal aktarım.